I’d go back to December all the time~
Bugün kafamda Spring Day çalarken uyandım. Sabah ilk dinlediğim şarkı da buydu. Sabah ilk dinlediğim şarkı önemlidir çünkü o günki ruh halimin gidişatını belirleyecektir muhtemelen.
Nitekim~ öyle de oldu.
***
“허공을 떠도는
작은 먼지처럼
작은 먼지처럼
날리는 눈이 나라면
조금 더 빨리 네게
닿을 수 있을 텐데”
Yine Cahit Sıtkı Tarancı gibi girdiğim ikinci, dünya üzerinde geçirdiğim yirmisekizinci doğum günü. Yine nane, yine muşmulayım. Kutladım, kutladılar ama kutlayasım yok. Kutlayan herkesten özür dileyerekten~
Sorun yaşlanmak falan da değil, o kadar sığ değil sebeplerim.
Peki geçerli bir sebebim var mı? Ondan da çok emin değilim.
***
Doğum günlerimi kendim için yeni yıl gibi algılamışımdır hep. Ne olduysa oldu, yeni bir yıl Ecıgi, fighting falan. Ama son iki yıldır hep geçirdiğim yılı düşünür oldum. Geçen yılı o zamanki yorgunluğuma vermiştim ama bu yıl da değişen bir şey olmadı. Yine yorgunum.
Dün kahvaltı hazırlarken bi’ çöktü üzerime bulutu. Çok yoruldum dedim. Asla fırının içine koymaya vakit veya enerji bulamadığım tepsiyi görmekten çok yoruldum mesela. Asla doğru düzgün yerleştirmediğim mutfak eşyalarından çok yoruldum. Asla ütülemeye fırsat ve enerji bulamadığım gömlek yığınından çok yoruldum. Arkamı toparlayamadığım gibi hiçbir şeyi istediğim zamanda yetiştirememekten çok yoruldum.
Küçücük şeyleri bile kendimi dağ gibi sorun etmekten çok yoruldum.
Kendimden de çok yoruldum.
Şu halimi asla değiştirememekten de.
***
Hayatım boyunca amacım hep “kimsenin yardımı olmadan” her işimi “kendi başıma” halledebilen bir insan olmaktı. Ne mutlu olmak, ne çok para kazanmak, ne x-y ünvanına sahip olmak. Her şeyi kendi başıma yapabileyim yeter(di). Bi’ şekilde o insan oldum da.
Ama~ daha otuzuma ulaşamadan yaptığım ve yapamadığım ya da yetip yetişemediğim her şeyden çok yoruldum.
İnsanlar nezle olur, migreni tutar. Benim bu ruh halim tutuyor artık ara ara. Bu sefer de bu döneme denk geldi.
Aralık ayını çok severim. Karanlığını, sakinliğini~ Bir şeylerin bitişi olduğu için. Nokta gibi Aralık benim için. Bitti. Noktayı koydun ve rahatladın. Öyle ya da böyle bitti. Hiç bitmesin istediğim çok az şey vardır hayatta.
Kış geçmesin, bitmesin isterim mesela. Başıma gelen en güzel şeyler de hep Aralık’ta gelmiştir hep. Aralık’ın gelmesi bile benim mutlu olmam için yeterliyken şu ruh haline girmek ekstra canımı sıkıyor.
***
O kadar yorgunum ki bazen düşünmek bile imkansız hale geliyor. Dündü galiba, birisi Ispanak’ta tekrar yazacak mısın diye sormuş. Emin olun şu sıralar en çok yapmak istediğim şey bu.
Ama kafamı toplayıp konuşamıyorum bile, yazmayı bırakın.
***
İnsanların sonu gelmeyen nefretinden de yoruldum. Benim enerjim yetmiyor insanların negatifliğiyle başa çıkmaya. Kendim yeterince negatifim zaten, bir de başkalarınınkine ihtiyacım yok.
Düşüncesiz, anlayışsız, duyarsız, kaba, çirkin~ yok olup gitsin hayatımdan.
***
Geçen hafta iş arkadaşlarımla konuşuyoruz, “sınıfta özellikle sert ve ciddi davranıyorum ki öğrenciler disiplinli bilmem ne olsun” diye yorum yaptı bazıları.
Benim sınıfta sert ve ciddi olabilmek için ya cidden sinirlenmem ya da çok fazla çaba harcamam gerekir. Komik değil mi? Benim gibi sürekli isyean, sinir, stress modunda olan bir insan sınıfta öğrencilerine sert davranamıyor; her şeyi alttan alıyor falan. Şahsen kendim çok garipsiyorum bunu.
Benim birilerine kızabilmem, sert davranabilmem, asık suratlı olabilmem için ekstradan çaba ve enerji sarf etmem gerekiyor.
Ne biçim bi’ çelişki formülü atıldıysa hamuruma artık.
***
Kendimi eleştirirken bokunu çıkardığımdan daha önce bahsetmişimdir. Bazen insanlar bana sitem falan ettiğinde sadece gülebiliyorum. Neşeli olanından değil ama gülüyorum. Sizin beni eleştirdiğiniz konu üzerine ben kendi kendime kim bilir ne kadar uzun zaman düşündüm haberiniz bile yok.
***
3 gündür gözlerim dolu geziyorum.
Sebebini çözebilen beri gelsin.
***
Neyse, bu da geçer.
Bi’ ara.
벚꽃이 피나봐요
이 겨울도 끝이 나요
보고 싶다~
Bu dönem bana da sadece BTS iyi geliyor, birde okumak (ama kitaplarımda hep yarım, devam edemiyorum nedense, hevesim yok, dermanım yok, gücüm yok).
Bize ergen fandom diyenler utansın 🙂 Şu anda evli,mutlu,çocuklu olmam gerekiyordu galiba ama ben ARMYYY diye yatıp, BANGTANN diye kalkıyorum 🙂 (çok seviyorum ne yapayım) Unutuyorum mu deyim, sığınıyorum mu, yoksa kaçıyor muyum onlar sayesinde bilmiyorum ama bu dönem çoook iyi geliyorlar bana hele LOVEYOURSELF albümü… anladın bence sen onu 🙂
Takip ettiğim 2 blog vardı, burası da 3. oldu ama ilk defa bir bloga yorum bıraktım. Yaşanan duygudaşlık etkili oldu sanırım. Üzerinde baskı kurmuş olmayayım ama ben yeni yazı gelmiş mi diye bakar olacağım buralara, sana da kolaylıklar diliyorum hayat koşturmacanda^^
ıspanağa dönecek misin, diye soran bendim. Şu vakit ne karışık duygulardayım tarif edemem. Yeni yazı geldiğini görünce içime bir sevinç doldu, okuyunca hüzünlendim.Sana yine yazacak mısın, diye sorduğum o gece rast geldim bloguna. Google’da BTS araması yapmıştım ve senin blogun çıktı karşıma. Okudukça niye gelmiştim, neredeyim unuttum. “KENDINE YETIŞKIN DIYEN BÖCEKLER YAVAŞ YAVAŞ YEDILER BÜTÜN HAYALLERIMI” başlıklı yazını okurken burnumun direği sızladı, sanki birisi benim yerime çığlık çığlığa haykırıyordu söylemek isteyip de söyleyemediğim ve sahte gülümsemeler ardına sakladığım ne varsa. Okudum, okudum, sonra tarihlere baktım, son yazının üstünden 2 ay geçmiş. Sosyal medya hesaplarına (Tw,Fb) baktım, hareket yok. Haddime değildir belki ama, bu hiç tanımadığım blogger için garip bir telaş duydum. O hızla ASKfm’de buldum kendimi.
Tüm bunları niye anlatma gereği duydum, bilmiyorum. Yeniden yazmana çok sevindim, (sanırım buna senden çok benim ihtiyacım vardı) gerçekten teşekkürler 🙂
Doğum günün kutlu olsun 🎂. Yolun 30+ kısmına devam eden ve tarif ettiğin sancılı dönemin bir benzerinden geçen birisi olarak, özlü sözlü kutlama mesajları yerine, yeni izlediğim dizide rast geldiğim ve çok sevdiğim bir repliği hediye olarak bırakmak istiyorum. “Her yıl yaşlanmak da bir ayrıcalık, acı dolu tecrübelerim artık sadece birer anı.”
🙂
Doğum günlerimde yazı yazmayı gelenek haline getirdim, senin sorun da tam o zamana denk geldi. :’D Böyle bakınca gerçekten çok emo göründü blog gözüme. jsadkhhakj Kişisel sosyal medya hesaplarımı kaldırdım buradan, o yüzden güncel bişi bulamamışsındır. :I Ben de soruyu eski Ispanak takipçilerinden biri sordu diye düşünmüştüm, şu an bi mutlu oldum. haha Her ne kadar benzer şeyler tecrübe etmiş olmamız üzücü olsa da aynı şeyleri hissettiğimiz insanlar bulmak güzel bir duygu. :3
Teşekkür ediyorum doğum günü kutlaması için, benim de ihtiyacım vardı emin ol. Bu olumsuz şeyleri kusup yazınca rahatlayabiliyorum ancak, başka hiçbir şey iyi gelmiyor cidden.
30+ kısmı mı wow~ army gerçeken sınır tanımıyorsajkdka ve BLOGU BTS SAYESİNDE BULMANA NE KADAR SEVİNDİM ANLATAMAMASKJDHASAKJD
Tekrardan yorum için teşekkürler. :3
ayy yorumumu cevap olarak atamadım bile bak 🙈 sorry